Dün ki postumda bahsettiğim, hediye olarak götürdüğüm reçel sepetinin beğenilmesi beni çok mutlu etti. Etiketlerin ilginizi çekmesi ve kullanmak isteyebilecekler için linklerini paylaşmanın iyi olacağını düşündüm. Hadi bakalım bayanlar kavanozları hazırlayın :))
Marmelat
Kayısı
Çilek
Vişne

Hareketli h.sonunun son günü, sevgili arkadaşlarımız Tuba/Rıfat çiftinde ki pazar kahvaltısını bir kaç hafta önceden planlamıştık. Renkli ve bir o kadar da lezzetli mamaların olduğu bu güzel kahvaltı için onlara bir kez daha teşekkür ediyorum.
Bu arada Tuba’da taze bir blogger ve 3 ay sonra aralarına katılacak bebişleri CanCan ‘la ilgili heyecanlarını paylaştığı bloguna da konuk olmanızdan memnuniyet duyacaktır, haydi bir tık :))

Arkadaşlarıma konuk olurken bir şey satın almak yerine emek verdiğim bir şeyi hediye olarak götürmeyi seviyorum. Bu sefer de hazırladığım ev yapımı reçellerin olduğu sepetim renk seçimiyle Tuba’nın şeker masasıyla uyumlu olduğu içinde pek bir memnun oldum :))

Dün öyle güzeldi ki… İş arkadaşlarımın sıcacık gülümsemeleri ve öpücükleri ile kutlamalar başladı. Hülya’nın ve canım arkadaşım Şebnem’in Barlas Paşa adına gönderdiği çiçek hemen masamda en güzel yere konuldu.

Bir önceki gün süper zamanlamayla resmen doğumgünü hediyesi göndermiş gibi olan sevgili Serpil beni öyle şaşırttı ve sevindirdi ki anlatamam. Kendisine aldığı masa örtüsünü beğenmiştim bir de onun yanında tesadüfün bu kadarı dedirtten geçen hafta Paşabahçe’de baktığım kuşlar benim olunca resmen çoştum :))  Buradan kendisine kocaman bir öpücük gönderiyorum :))

Bu arada saatlere bir baktık öğlen olmuş. Kızların ayarladığı güzel bir öğle yemeğinde hem çok güzel vakit geçirdim, hem de şımartıldım gördüğünüz üzere :)) 

Feyzoş’um da baykuş sevdam için uygun bir şey bulamayınca favori rengim turkuazla günüme renk katmaya karar vermiş. 

Bu kadar fotograf çektikten sonra hadi beni de çekin dedim. Hımm düşündüm de sanırım objektifin arkası benim için çok daha rahat :))

Son kısma geçiyorum; akşam tabii ki tüm aile annemlerde toplandık ve keyifli bir yemek yedik. Sevgilinin bana aldığı güller evimizde kendine güzel bir yer bulurken annemin beyaz gülleri ve lilyumu da baş köşeye yerleşmişti…

Tüm bu güzellikleri sevdiklerimle birlikte yaşama şansım olduğu için bir kez daha şükrederek hepinize keyifli ve bol güneşli bir haftasonu diliyorum…

Bu aralar sürekli berabere kalıp şampiyonluk umutlarından olsakta bir başkadır takımımın maçlarını izlemek… Maç öncesi gidilen ÇARŞI’da rakı+balık+muhabetin yanında renkli, çoşkulu bir taraftar grubu vardır bir anda sizi içine çeken. Bitmeyen tezahüratlar yemeğinize eşlik eder bir de bayan olmanın avantajı, kibar takımdaşlardan gelen bir demet çiçekle tamamlarsınız mutlaka günü :))  Bu ilk edabıdır daha maç gecelerinin sonrasında Dolmabahçe’ye kadar asırlık ağaçlar ve ATA’nın fotografları ile kolkola yürürsünüz.

Yaratıcıdır KARA KARTALLAR bilirsiniz ama bir de keyfine düşkünleri vardır ki kadehini stada kadar taşımak ister :))

Her maçta çoşkumuz eksik olmaz… Protestomuz bile çoşkuludur :))

Ertu’nun ısmarladığı şipşak Türk Kahvesi’de devre arasının vazgeçilmezidir. Sonrasında maçın skoruna göre ya marşlarla döneriz evimize ya sessiz sedasız… (tamam tamam itiraf ediyorum bazen küfürlerde işitilmektedir bu arada :))

Son söz; BEŞİKTAŞK :))

Akeretler’den geçerken yanınızda makinanız varsa tripotsuz bile olsanız gecenin karanlığında ışığın dansına tanıklık eder deklanşöre basmaktan geri kalmazsınız :))