Güney Amerika gezimizin duraklarından olan Arjantin Buenos Aires’e götürüyorum bugün sizi. Renkli, cıvıl cıvıl her yerinde dans olan, geniş sokakları ve 500 yıllık binaları ve yeşili koruyan dokusuyla çok güzel bir şehir burası. Kendine özgü bir havası ve özelliği olan bu şehir tango denilince ilk akla gelen yer. O nedenle şehri dolaşırken bir çok yerde karşınıza bir anda tango yapan çiftler çıkması olağan :)) Biz konaklama için 19. yy binaları arasında ki irili ufaklı cafe, restaurantlarla çevrili ve güzel butiklerin yer aldığı Recoleta’yı tercih ediyoruz.
Recoleta’nın en can alıcı noktası değeri milyonlarca dolarla ölçülen mezarlık. Mezarlığın hemen önündeki Pilar Kilisesi’ni gezerek başlıyoruz güne. Oradan da adeta birer sanat eseri gibi inşa edilmiş 1-2 katlı mezarevlerin olduğu sessiz ama bir o kadar etkileyici alanı geziyoruz. Oldukça zengin insanların son istirahat yeri olan mezarlığın en ünlü misafirleri tabii ki Eva Peron ve Juan Peron’un yattığı Duarte aile mezarlığı. Bulmak çok kolay değil çünkü hiç bir tabela yada işaretle belirtilmemiş. Dolaşıp meraklı gözlerle bakınırken bir aralıktan içi kurumuş çiçeklerle dolu bir çöp kutusu ilişti gözüme e bu kadar çiçek olsa olsa ünlü birine gelir diyerek takip ettiğim yoldan çıktı gerçekten de mezar :))
Eva Peron ve Maradona ülkenin en ünlü iki figürü. Biri futbol dünyasını kendine hayran bırakmışken diğeri de adına müzikal olan (Evita) ülke tarihinde diktatör eşiyle birlikte önemli bir role sahip olan ve halkın sevgilisi Eva Peron
Buenos Aires yazılarım La Boca ile devam edecek :))