| Fotoğraf |
Şirinanne çantamda neler var sormuş. Neredeyse her gün çanta değiştirdiğim için çok şey koymamaya çalışıyorum ama yine de biz kadınlar ıvır zıvırı seviyoruz :))
1- Bir kaç yıldır bana hizmet eden emektar cüzdanım2- Ağrı kesicim (olur olmaz zamanlarda baş ağrım tutabiliyor ne yazık ki)3- Sevgilime gelen ama benim el koyduğum I pod’um :))4- Kuzulu anahtarlığım 5- Günlük vitaminim6- Bir kaç parfüm var kullandığım ama benim için Ultraviolet klasiktir 7- Makyaj paletim ve olmazsa olmazlarım 8- Rol-on, süper el kremim ve minik boy nemlendiricim9- Klimnt’in bir resminin olduğu not defterim ve kalemlerim
Ben bu mimi henüz cevaplamayan herkese gönderiyorum :))
Ben yaptım, biz yaptık :))
Evlenirken nikah şekerim sihirli bir degneğe benzesin istedim, işe koyulduk. Önce TayMum Teşvikiye mağazasına yıldız şeklinde mumlar yaptırdım eee mumun ucuna takılacak çubuklar lazımdı çözüm olarak markette satılan uzun boy çöp şişler aklımıza geldi :)) Renk olarak beyaz ve lame düşündüğümden beyaz mumlarıma uyması için çubuklar sprey boya ile metalik görünüme kavuştuğunda sıra üzerine koyulacak süslere geldi. Onlarıda EuroFlora‘ dan aldım. Tabii bunlarda renk seçimim dikkate alınarak beyaz/lame oldu. Tül ve kurdelalara metallik bonbon çikolatalarda eklendiğinde tam da içime sinen bir görünüme kavuşmuşlardı. Simetri takındım yüzünden 350 tane şekeri yapmak için bir araya topladığım ailenin bayanlarını çıldırtmadım desem yalan olur :)) Mesela kurdelalara atılan fiyonklar aynı büyüklükte olmadığı için tarafımdan kaç kere söküldü :)) Yorucu geçen günün sonunda işte ortaya çıkan…

Yine aynı renkler kullanılarak annem tarafından yapılan sepetimiz
3 sene önce bu zamanlar inanılmaz bir koşturma ile heyecanı aynı anda yaşıyordum. Ev ve diğer hazırlıklardan yorgun düştüğümüzde ise biz bayanların oldukça eğlendiği renkli bir kına gecesi yaptık. Hint yerel kıyafetlerini giyip geldiğimde bu durumdan habersiz olan misafirlerin yüzündeki gülümsemeyi çok iyi hatırlıyorum ama tabii en kocaman gülümseme gelip benim yüzüme yerlemiş olacak ki tüm fotograflarda ağzım kulaklarımda çıkmış :))
Adetten olduğu üzere kırmızı bir örtü ile yüzümü kapattık, kızlar başladı dönmeye bende olduğum yerde kikirdemeye :))
Kızkardeşim ve evin yakışıklı küçüğü ile çekilen fotograflardan sonra gecenin ev etabını tamamlayıp kendimizi Nişantaşına attık ama serde biraz muzurluk olduğundan o fotografları arşivde tutmaya karar verdim :))
Geçen yıl kaldırıma sürtüp arabanın tekerleğini patlattığımda sevgilimin diline düşmüştüm. Biraz önce eve geldiğimde, bu soğukta aynı şekilde lastiği patlatıp stepne ile değiştirmek zorunda kalan sevgilimin “boğazım ağrıyor” diye sızlanmasına kayıtsız kalamayarak ıhlamur yaptım. Eeee Allah’ın sopası yok diye boşuna dememişler :))
Ihlamura dönecek olursak; tane karabiber, karanfil, ıhlamur ve çubuk tarçınlı karışıma bal ve limon eklenerek afiyetle içilir, hastalıktan korunulur :))
Bu hafta böyle birbirinden bağımsız postlarım ve fotograflarım var. Sıcak günleri özledim sanırım elim sürekli yaz aylarında çektiğim fotograflara gidiyor. İşte bu sefer gözüme takılanlar…
ve ben…





